Suçta ve cezada kanunilik ilkesi Ceza Hukukunun en temel ve önemli ilkelerindendir. Öyle ki ceza hukuku biliminin kurucusu olarak kabul edilen ve 1775-1833 yılları arasında yaşayan Alman ceza hukukçusu Anselemo Feurbach bu ilkeyi “nullum crimen, nulla poena sine lege” cümlesiyle ifade etmiştir.
Söz konusu ilkeye göre kimse kanunda açıkça suç olarak düzenlenmemiş bir fiilden dolayı cezalandırılamayacak ve hakkında güvenlik tedbirine hükmolunamayacaktır. Keza cezalar ve güvenlik tedbirleri de ancak kanunlarla düzenlenebilecektir ve bunların somut olaylara tatbikinde derhal uygulanma ve genişletici yorum yasağı ilkeleri de uygulanacaktır. Bu ilkelerle Devlet karşısında zayıf konumda olan bireyin korunması ve keyfiyetin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Anayasamızın Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar kenar başlıklı 38. Maddesinde de suçta ve cezada kanunilik ve derhal uygulanma ilkesi düzenlenmiş ve bu ilkeler anayasal güvenceye kavuşturulmuştur.
C. Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 38 – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Yine Türk Ceza Kanunu’nun 2. Maddesinde suçta ve cezada kanunilik ilkesiyle birlikte kıyas yasağı ve genişletici yorum yasağı düzenlenmiştir.
Suçta ve Cezada Kanunîlik İlkesi
Madde 2- (1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
- İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
- Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz
Yukarıda belirtilen maddeler ışığında bireylerin ancak yasama organınca, tereddüde yer vermeyecek şekilde açık-seçik olarak ihdas edilmiş kanunlar uyarınca cezalandırabileceğini söylemek mümkündür. Kanunlarda belirtilen suçlar ve yaptırımları kıyas veya genişletici yorum yoluyla kanunda açıkça belirtilmemiş olan fiiller bakımından uygulanamayacaktır.
Yine aynı şekilde bir kimse ancak ve ancak fiili işlediği sırada suç olarak nitelenen fiilleri için cezalandırılabilecektir. İşlenen fiilin sonradan suç vasfını kazanmış olması bir fark yaratmayacaktır. Buna Ceza Hukukunda derhal uygulanma ilkesi denmektedir ve bu ilke Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulanma kenar başlıklı 7. Maddesinde düzenlenmiştir.
Zaman bakımından uygulanma
Madde 7- (1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar.
- Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.
- (Değişik: 29/6/2005 – 5377/2 md.) Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır.
- Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilir.
Özetle, Devlet karşısında bireyin korunması ve keyfiyetin engellenmesi bakımından büyük bir öneme sahip olan suçta ve cezada kanunilik ilkesi aynı zamanda bir hukuk devleti olabilmenin de gereklerindendir.